SON DAKİKA
![]() ![]() ![]() ![]() TÜRKİYE’NİN KARA YILI VE 93 SAVAŞ BARONLARI!2.BÖLÜM DEP Milletvekillerinin Dokunulmazlıklarının Kaldırılması için Çiller’in DYP’si çalışmaları başlattı. Ve 3 Mart 1994 Dokunulmazlıklar kaldırıldı. 17 Mart’ta tutuklandılar. Bölgede 100’lerce Köy ve Mezraların Boşaltılması- yakılması- zorunlu göçler başladı. Olağan üstü Hal Bölge Valiliğin il sınırları dışına sürgünler başladı. (Gerek memur gerekse sivil vatandaş). Yüzlerce insanın sabah evden işe çıktığında Faili Meçhul Cinayetlerin arttığı yıldır. Gözaltında ölümlerin. Kayıpların arttığı yıldır. (insanların kaybolduğu kimi zaman uzun zaman sonra cesedinin bulunması veya toplu mezarlarda cesetlerinin çıkması veya halen kayıplar), kayıpların anaları; Cumartesi anaları olarak günümüze kadar halen kayıplarını arıyorlar. Şehitlerimizin anaları; Cuma anaları olarak şehitlerimizi günümüze taşıyorlar. ÇİLLER’ in özel Bürosu gündeme geldiği yıldır. Korucular ve eski ülkücüler veya bir takım insanlardan oluşan özel 700 kişilik çete grubu. 1994 yılında MİT raporuyla Çiller’in özel bürosu teşhir edildi. Kontrgerilla – JİTEM isminin ve eylemlerinin sık sık konuşulmaya ve bölge halkının da, yaşam hakkı ve can güvenliğinin kalmadığından dolayı korku ve endişenin arttığı yıldır. Köy Koruculuk Sistemi daha sonra farklı ad altında yani 1000 kişilik Özel Köy Koruculuk Sistemi Kuruldu ve bu koruculara hukukumuzda veya İl Valisinin Görev ve Yetkisi olmadığı halde il valisinin ithal ettiği silahlar… İthal edilen silahlardan bir kaçı 3 Kasım 1996 Susurluk kazasında ortaya çıktı. DEP Genel Başkanı Yaşar KAYA 16 Eylül tarihinde tutuklandı. Aralık 1993’te Özgür Gündem Gazetesi kapatıldı. Çalışanların tümü gözaltına alındı. İnsan Hakları ihlallerin arttığı – işkencenin arttığı; Devlet Güvenlik Mahkemelerinden istenilen her telefonun dinlenilmesi yönünde karar alındığını ve terörü izlemek veya takip etmek adı altında veya istihbaratı güçlendirmek için istenilen herkesin telefonların dinlenildiği veya teknik takibin yapıldığı yıldır. 1995 Yılında MİT Raporu geçen 2 yıl için Siyaset – Mafya – Emniyet yani Çeteleşmeyle ilgili raporunu açıklamıştı. Kişilerin makamı, mevkisi, konumu ne olursa olsun istenildiğinde yaşam hakkının olmadığı, Çetelerin cirit attığı ve güçlendiği dönemdir. Sizce ne yapmalıyız? 1993 Yılında yaşanan olayların bu yıl 20 inci yılıdır. Ve bu davalarında Zamanaşımının süresinin dolacağı yıldır. Ve bu karanlık olayların artık aydınlatılması da söz konusu olamayacaktır. Aydınlık geleceğimiz için hukukun üstünlüğü için geçmişteki bu karanlık olayların aydınlatılması zorunludur. Bu nedenle Zamanaşımı sürelerin dolmaması için gerekli hukuki düzenlemelerin yapılması ve TBMM’de 1993 teki olayların araştırılması ve incelenmesi için bir Araştırma Komisyonun kurulması gerekmez mi?”diye soruyor Mesut Değer. Mesut Değer’in bu zamanaşımı uyarısına en başta Ak Parti hükümeti ve bütün siyasi partilerin de üzerinde hassasiyetle durulması gereken bir uyarıdır. Ve bana göre tarihi bir uyarıdır. Çünkü eğer geçmişte yaşanan karanlık ve kirli olaylar gün yüzüne çıkmaz, failler adaletin önünde hesap vermez, yaptıkları yanında kar kalır ve kamuoyu vicdanı rahat olmazsa korkarım ki, sonraki yıllarda bu savaş baronları ve karanlık yapılar, uyuyan hücreler gibi tekrar uyanacak ve bizi can evimizden vurmaktan çekinmeyeceklerdir. Bugün CHP Lider Kılıçdaroğlu’nun Sosyalist Enternasyolistler tarafından dışlanmasına kızmak yerine Kılıçdaroğlu’nun neden toplumsal barış sürecinde ortak olmak yerine sorun yarattığını sorgulamak lazım. Daha önce CHP’nin 16 Doğu ve Güneydoğu İl başkanlarının CHP Liderine rağmen barış sürecini desteklediğini yazarken CHP’liler bana kızmışlardı ancak yazıma tekzip veya yalanlama yapamamışlardı. Malum akabinde 25 CHP milletvekili de süreci ve aydınların barış bildirisini destekleyen bir açıklama yaptılar. Onlara karşı ulusalcı 7 milletvekili de bir karşı açıklama yapmışlardı. CHP hiç olmazsa namus belasına bile olsa en azından olayların karanlıkta kalmaması için “zamanaşımına” karşı harekete geçmesi lazımdır… Bakalım CHP harekete geçebilecek mi?..
Yükleniyor...
|