SON DAKİKA
![]() ![]() ![]() ![]() Üç kesim İnsandan Uzak Durmak LazımMalumunuzdur çevre ve arkadaş grubu insan üzerinde etkili olup, bazen insanı etkisinde bırakabiliyor. Dolayısıyla bir ortamda bulunurken o ortamın insan üzerindeki etkisini iyice ölçüp biçmek lazım. Ya da bir arkadaş seçerken insani açıdan kişiye ne katacağı ya da ondan ne götürebileceğini hesaplamak gerekir. Boşuna dememişler: 'Arkadaşını söyle seni söyleyeyim' diye. Genç bir yazardan dinlemiştim, bir gün Üstad Sezai Karakoç'u ziyaret ederken kendisinden nasihat talebinden bulunuyor. Üstad da diyor ki üç çeşit kimseden uzak durmanızı tavsiye ediyorum. 1- Tasavvufun aleyhinde konuşan, 2- Osmanlı'ya düşmanlık besleyen, 3- Irkçılık yapan. Düşünüyorum da o kadar önemli üç vasıf seçmiş ki biri diğerinden önemli ve olabildiğince insanlıktan uzak durulması gereken vasıflar. Neden mi? Tahlil etmeye gayret edeyim müsaadenizle. Ne yazık ki İslam tarihinde bir açıdan tasavvuf adı altında sömürü olmuş, yanlış uygulamalar meydana gelmiş ve Şeriat-ı Garra'nın sınırları dışına taşınmış, diğer yandan bu yanlışları örnek vererek bir bütün olarak tasavvuf eleştirisiyle zaman öldüren bedbaht bazı kimseler olmuş. Halbuki sapla samanı ayıklamak gerekir ve bilinmelidir ki, tasavvuf; yüce Dinimiz İslam'ın özünde vardır. İman ve Amelle; mânâ aleminde aşama kat etmenin yolu, tasavvuftan geçer. Aslında hemen hemen zihni bulanmamış her Mümin için bir gayedir ve her Müminde de bir derece tasavvuf mevcuttur denilebilir. Tasavvuf aşamalarının sofi, şeyh, abdal, müceddid, kırklar, gavs ve kutup gibi manevi rütbeleri vardır ki, her makam diğeri kadar insanı cezbediyor. Tasavufun piri Abdulkadir Geylani'den başlayın, Mevlana'ya; Yunus Emre'den tutun Mevlana Halid'e kadar her biri tasavvufun yetiştirdiği bir müstesna şahsiyettir. Bu yolda olan zatları eleştirmek kimin haddine değil mi? Bunlara karşı düşmanlık besleyen kimseden kendine ne hayır gelir ki, bize faydası dokunsun?... Osmanlı İmparatorluğu malum 600 yıl ayakta kalmış, üç kıtaya hüküm etmiş ve İslami değerleri önemsemiş bir devlet geleneğini benimsemiş bir devlettir. Elbette ki doğruları yanında yanlışları da olmuştur. Fakat Osmanlı’ya husumet besleyenler daha çok dolaylı olarak İslam'a taş atıyorlar, bu tür insanlar dinlemeye değer kimseler olmasa gerek. Günün birinde dinlemek zorunda kalırsanız bakın bakayım satır aralarında nasıl da zehir kusuyorlar. Yoksa elbette ki Osmanlıyı eleştirmek hakkımızdır, eksileriyle artılarıyla değerlendirmek vazifemizdir. Nesli Ati'yi yalan dolanla yetiştirmenin zamanı çoktan geçti. Ama varsa yoksa bu milletin başına gelen bela Osmanlı'dandır diyen kimselerle de arkadaşlık yapmak akıl kârı değildir. Hele bu üçüncüsü insanlığın baş belası. Müspet milliyetçilik kavramını da örseleyen bir bela, bir çok yerde müspet mânâda milliyetçilik dikkate alınması gerektiği halde bu ırkçılık kavramı yüzünde insan ikilemde kalıyor. Peygamberimiz aleyhisselatu vesselam ‘ırkçılık yapan bizden değildir’ diye buyurunca, sahabeler sormuş: 'Irkçılık nedir ya Resulullah?' diye… Hz. Peygamber şöyle tarif etmiş: 'Irkçılık, zulüm eden kavmine destek vermektir'. İşte bu mânâda ırkçılığa kaymamak için daima müspet milliyetçilik ve ırkçılık arasında ki farkı dikkate almak gerekir. Elbette ki anne babanızdan, yakınlarından, kavminden başlayarak sahiplenmek vazifemizdir. Ancak kardeşimiz haksız olduğu halde onu destekliyorsak bilelim ki bu ırkçı bir yaklaşımdır, tam tersine kardeşimiz zulme uğramış biz de yanında durmuyor, ona destek vermiyorsak bu da gayretsizliktir ve İslami değerlerle bağdaşmaz. Öyle ki Resul-i Ekrem aleyhisselam şöyle buyuruyor: 'kardeşiniz haklı da olsa haksız da olsa yalnız bırakmayın'. Sahabe sormuş ‘ya Resulullah haklıyken yanında durmak tamam da haksızken niye yanında duralım?' Resulullah aleyhisselatu vesselam buyurmuş ki, 'haksızlık yapmasına engel olmak için yanında olun'. Görüyorsunuz dostlar Sezai Karakoç ne kadar manidar bir ifade kullanmış, bu konuları bir yazı ile izah etmek çok zor, dolayısıyla bu kadarıyla yetinelim. Bu nahoş hasletleri taşıyan kimselerle dost, arkadaş olmamak dileğiyle. Selam ve Dua ile.
Yükleniyor...
|