Bir haftadan fazladan Diyarbakır’da belediye başkanı ve meclis üyesinin gözaltında bulunması ile bir belirsizlik yaşanıyordu. Nitekim ifade, savcılık derken cezaevi evi ile sonuçlanan süreç, büyükşehir belediyesine kayyum atanarak sonuçlandı.
Diyarbakır Büyükşehir belediyesine nihayet atanma geçici olarak ta olsa da İçişleri Bakanlığı tarafında yapıldı. Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan bellidir. BDP’li belediyelere kayyumun atanacağı konusu 15 Temmuz darbe girişiminden sonra daha da hız kazandı.
Eğer bu darbe girişimi olmasaydı siyasi iktidar buna cesaret edemezdi. Siyasi iktidar 14 yıldan beri iktidarda. Aynı şekilde BDP’li belediyelerde siyasi iktidardan daha fazla ve ondan önce yerelde iktidarda idi. BDP belediyeleri yeni seçilmediler, kanunlar yeni yasalaşmadı. BDP’li belediyelerin teröre desteği de yeni değil. Çoktan beri destek veriyorlar. Peki şimdiye kadar siyasi iktidar nerdeydi. Bunlara ne için göz yumarak müdahalede bulunmadı. Yasalar değişmedi, yasa aynı yasa, Anayasa aynı anayasa… Değişen tek şey AKP’nin içinde bulunduğu çok başlılık. Tek başlılığa geçmesi ile bu operasyonların düğmesine basıldı.
Kayyumun şehrimize hayırlı olmasını ve hayırlı icraatlarla başlamasını temenni ediyoruz.
Kayyumun önünde bir çok sorunun olduğunu kısa zaman içerisinde bu sorunların çözüme kavuşacağının mümkün görünmediği ortada. Ama burada izlenmesi gereken yol çözüm için mümkün olduğu kadarıyla önemli olanlara öncelik verilerek sorunların çözüme kavuşturulması. Sorunların bu yöntemle çözülmesi daha makul olacağı kanaatindeyim.
Kayyuma bazı tavsiyelerde bulunarak yazımızın işleyişini sürdürelim. Atanan kayyum, belediyeyi hiçbir siyasi partinin etkisi altında kalmadan kendi vicdanının sesini dinleyerek, Diyarbakır’ın çıkarına hizmet etmesini, halkın temennileri arasında ilk sırada yer almaktadır. Eğer başkalarını dinlerse belediyeyi yönetmekte zorlanacak. Kendi vicdani ile yasalar çerçevesinde, belediyecilik yapması, kendi karar alması daha mantıklı olur. Yoksa siyasetle uğraşırsa, üst akılla yönetilirse, gelen gideni aratır, kayyumun hiçbir farkı kalmaz.
Atanan kayyumun Diyarbakır halkının sesine kulak vererek, halkın içinde dolaşarak karalarını vermesi gerekir. Diyarbakır siyasetinde her dönem yer alan insanların sözüne kanmayarak ve etkisi altında kalmadan, bu gibi insanları dinlemeden görevini ifa etmesi iyi netice ve sonuçlar doğuracaktır.
Atanan kayyumun, şimdiye kadar kurulan tüm hükümetlerin hemen hepsinde yer alan kişilerin etkisi altında kalmadan ve emirleri ile çalışmaktan uzak durmasında Diyarbakır’a daha iyi hizmete vesile olacağını belirtmekte fayda var. Bu gibi insanları belediyeden uzak tutmak ve onlardan olabildiğince uzak durmasını tavsiye etmekte fayda olacak. Çünkü şimdiden işsizlerimiz torpilin döneceği kanaati hasıl olan belediyede işe girme yarışı başladı.
Atanan kayyumun Diyarbakır’ın menfaatlerini kurmak için çalışan insanlarla yoluna devam etmesi gerektiğini, siyasi partilerle arasındaki eşit mesafeyi koruması, daha iyi hizmet üretmek için yararlı olacaktır.
Atanan kayyumun şimdiye kadar belediyede çalışanları bir arada toplayarak son ikazlarını yapması kendileri ile çalışmak istediklerini bu emre karşı geleni kanunlar çerçevesinde gereğini yapmaktan kaçınmasın, kanunların dışında hareket etmesin.
Atanan kayyum, kendisini atayan siyasi iktidarda bulunan partinin milletvekillerini emirlerini yerine getirmek için çalışmaması gerekir. Halka hizmet için gecesini gündüzüne katarak halk için enerjisini sarf eden bir kayyum bekliyoruz. İktidar milletvekilleri için enerjisini sarf eden bir kayyum değil.
Zaten iktidarda bulunan Diyarbakır milletvekilleri esen rüzgara göre pozisyon almaktadır. Rüzgar hangi tarafa esse o tarafa pozisyon alıyorlar. Hiçbir zaman halkın çıkarı için çalışmamışlar. Hep aileleri, yardakçıları, yakınları ve torpil parası için çalışmışlar. Nerede bir boşluk görmüşlerse oraya kendi ailesinden birinin atamasını yapmışlar. Ondan dolayı siyasi iktidar Diyarbakır’ımızda başarılı olamamıştır.
Bu gibi insanlar ilk önce kendi çıkarlarını, parti çıkarından önce tutuyorlar. Onlara makam mevki veren partinin kaybetmesi onların umurunda mı? Bugün bu parti var yarın hangi parti iktidara gelse orda yer alırlar. Bunların etkisi altına giren bir kayyum halka hizmet etmekten uzak kalır. Çoğulcunun değil azınlık insanların hizmetini yapabilmek, hizmete susamış bu halk için belediyecilik faaliyetlerini yerine getirmek en büyük temennimizdir.
Atanan kayyum kıyım için değil hizmet için geldiğini halka ispatlaması gerekir. Kalın sağlıcakla…
