Bugün: 23 Ağustos 2025 Cumartesi
Anasayfam Yap Favorilere Ekle Künye
Yeni Üyelik Üye Girişi
  • Ana Sayfa
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Seri İlanlar
  • Firma Rehberi
  • Tüm Yazarlar
  • İletişim
  • SON DAKİKA
    Çermik’te Melike Belkıs Şenliği Coşkuyla…
    Çermikliler Büyük Konserde Buluşuyor
    Atik ve Yavuz Ailelerinin Düğünü…
    Çermik’te İstişare Toplantısı ve İnceleme…

    Yeryüzü Cenneti

    09 Kasım 2013, 21:35
    12
    14
    16
    18

    NAMIK DURUKAN

     

    Doğu ve Güneydoğu adı, son 30 yılda şiddetle özdeş hale geldi. Dağlarında, ovalarında, kentlerinde ve köylerinde yaşanan çatışmalar ve acıların etkisi; ölen ve yaralanan insanların durumu hâlâ hafızalarda tazeliğini koruyor.

     

    Bölgenin tarihi ve doğa güzelliği, yaşanan şiddet sarmalında son zamanlara kadar fark edilmedi, adeta unutuldu; ya da o güzelliği yaşamaya fırsat verilmedi ve biz de bunu yaşayamadık. Fakat şimdi bunu yaşamanın tam zamanı.

     

    Avrupa’da Yunanistan, Fransa, İspanya, İngiltere; Uzakdoğu’da Çin, Hong Gonk, Tayland, Ortadoğu’da Mısır… Her ülkenin kendine göre bir turizm potansiyeli var. Türkiye de kıyı, doğa ve tarih turizm zenginliği bakımından bu ülkelerin arasında yer alıyor. Hatta Türkiye kendine ait doğa güzellikleri, iklim çeşitliliği ve kültürel zenginliğiyle bir adım öndedir. Bu konuda bölgeler düzeyinde çok şey söyleyebiliriz ama konumuz Güneydoğu; bölgenin tarihi ve doğal güzellikleri!

     

    Bazı ülkeler gelirinin büyük bölümünü turizmden elde ediyor. Bu ülkelere baktığımızda daha çok tarihi varlık, doğal güzellikler ve kıyı turizmi ile ön plana çıkıyor.  Güneydoğu’daki turizm potansiyeli ise hem tarih hem doğal güzellik ve hem de kültürel değerler bakımından bulunmaz özelliklere sahip.

     

    Geçmişin bölgeyi ihmal eden politikasından dolayı bölgede sanayi kolu yok denecek kadar az. Üretim daha çok toprak ve hayvancılık üzerine kurulu. Son yıllarda sulu tarıma geçilse de bu alanda sanayi kuruluşlarının eksikliği, bilinçsiz sulama ve eğitimsizlikten kaynaklı nedenlerden beklenen verim alınamıyor. Yanlış tarım politikalarından dolayı bereketli bir yıldan sonra hemen ertesi yıl sıfır mahsulle geçebiliyor. Hatta Harran bölgesinde bilinçsiz sulamadan kaynaklanan toprak erozyonu ve tuzlanmanın arttığı ifade ediliyor.

     

    Tabii bunların dışında Cumhuriyet’in kuruluşundan itibaren bölgenin zenginlikleri ya fark edilmedi ya da bilerek göz ardı edildi. Kısaca özetlersek, harekete geçirilmedi.  Çözüm süreci ile birlikte tarihi ve doğal güzellikler bir bir fark edilmeye; unutulan ya da saklı tutulan dünya harikası yerler yeni yeni keşfedilmeye başlandı.

     

    Gezmek cesaret isterdi

     

    Aslında bu güzellikleri biz keşfetmeden önce bu alanda çalışma yapan turizmciler, tarihçiler, doğal alanı inceleyen bilim adamları keşfetmişlerdi; ancak keşfedilen yerlere gitmek cesaret isterdi. “savaş var”, “tehlikeli bölge” diye bölgedeki birçok tarihi ve doğal alanlara girilemedi. Bu alanlardan bazıları ise “askeri bölge” sınırları içine alındı. Hele bölgeye yönelik bırakın dışarıdan turist gelmesini, yurt içi turizm de mümkün olmadı. Oysa bölgenin turizm potansiyelinin Avrupa, Ortadoğu ve Uzakdoğu’daki turizm merkezlerinden daha verimli olduğunu oraları gezen turizmcilerimiz tarafından hep vurgulanır. 

     

    Gaziantep’ten Hakkari’ye

     

    Tatilini kıyılarda geçirmek isteyenler daha çok Ege ve Akdeniz’i tercih eder.  Tatil köylerinde, otellerde konaklayıp deniz ve güneşin tadını çıkarırlar. Oysa tarih, inanç ve doğa turizmi isteyenler için Güneydoğu unutulmaz bir serüvenin adı olabilir. Bölgenin bu alandaki potansiyeli harekete geçerse değil bölgeyi Türkiye’yi kalkındırabilir aslında. Yeter ki kültür, tarih ve doğal güzellikleri yeterince tanıtılsın ve huzur ortamı kalıcı olsun. Bu anlamda özellikle Uzakdoğu ülkelerindeki insanların buralara kanalize edilebileceğini düşünüyorum. Bu konularda görüştüğüm bazı Japonlar, Türkiye’nin ülkelerinde Güneydoğu’nun reklamını iyice yapmadığını dile getirmişlerdi.

     

    Bölgedeki önemli tarihi ve turizm merkezlerini sıralarsak; Gaziantep’teki Zeugma, Şanlıurfa’daki Balıklıgöl ve Hazreti İbrahim türbesi,  dünya tarihine derin etki yapan Göbeklitepe, Diyarbakır’daki dünyaca ünlü surlar, açık müze görünümündeki Mardin ve ilçesi Midyat, Batman’daki Hasankeyf, Vangölü ve Akdamar kilisesi, Hakkari’deki  Cilo ve Sat dağlarındaki buzullar dünyada benzeri olmayan yaylalar,  Ermenistan sınırındaki Ağrı dağı, Ani harabeleri örnek gösterilebilir. Bu saydığım zenginlikler üzerinde az bir şey araştırma yapıldığında tüm yerlerin de dünya mirası olarak kabul edilecek niteliklere sahip olduğu hemen fark edilecektir.

     

    Dağ sporları için ideal yerler

     

    Bölgede daha sayamadığımız, unuttuğumuz birçok zengin tarihi yapılar ve doğal güzellikler gün yüzüne çıkarılabilir.  Özellikle bölgedeki dağlık alanlar ve dağların arasındaki saklı yaylalar görülmeye değer. İsviçre’de Alp dağları gibi Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde kayak ve dağ sporları merkezi olarak bilinir. Dünyanın birçok ülkesinden zengin insanlar buraya akın eder. Oysa bölgede birçok merkez, kış sporları için bulunmaz yerlerdir. Mesela trekking (dağ yürüyüşü) gibi dağ sporları ve bu dağların arasında akan nehirlerde rafting gibi su sporları için uygun alanlar bölgemizde çokça var.

     

    O yaylalarda piknik yapabilmenin sevinci

     

    Çözüm sürecine yönelik gelişmeleri yerinde görmek için bir süre önce Hakkari bölgesini adım adım dolaştık, Kuzey Irak sınır hattındaki köy ve yaylalarda halkın sevincine ortak olduk. Sürecin verdiği rahatlıkla insanlar ters lalelerin çiçek açtığı yüksek yaylalara kadar çıkıp piknik yapmanın zevkini yaşıyordu. Bir taraftan yemekler pişiyor diğer taraftan halaylar çekiliyordu. Bölge ilk kez sivillere açılmıştı ve karakolların önündeki kontrol noktaları tamamen kaldırılmıştı. Cilo, Sat dahil, bir dönemler yoğun çatışmaların yaşandığı Çukurca’daki Cehennem deresi ve yüksek yaylaların temiz havasını içimize çektik, taze alabalıkları midemize indirdik, halaya katılıp  gönül rahatlığı içinde geri döndük.

     

    Yanı başındaki cenneti görememek

     

    Oysa  1989 yılından beri bu bölgeler “yasak kapsamındaydı. Bırakın turisti, bölge halkı bile yanı başındaki bu güzelliklerinden mahrum kalmıştı. Cilo ve Sat dağları, bir insanın yeryüzünde ölmeden önce görmesi gereken yerlerden dersem abartmış olmam. Dört mevsimi bir arada yaşamak mümkün burada. Bu sebeple de her mevsim kendi rengini çok güzel yansıttığı için fotoğrafçılık için de gayet uygun bir bölge. İrili ufaklı 20'ye yakın gölün bulunduğu Sat Dağı'nda, tarihi kalıntılar da mevcut.

    Bölgenin önemli oksijen ve doğa harikalarından olan 3 bin rakımlı Cilo ve Sat dağları ziyarete açılınca yerli turist akınına uğradı. Dışarıdan gelecek dağcılar içinse bu dağlar tam bir adrenalin merkezi olabilir.

     

     

    Saklı cennetlerimizi tanıtalım

     

    İnsanoğlu kitaplarda anlatılan cenneti hep hayal eder durur. Oysa hayal ettiği cenneti bazen yeryüzünde bulduğunu düşünür. Cilo ve Sat dağları, buzulları bana göre yeryüzü cennetidir. Bölgemizde daha nice saklı yeryüzü cenneti var. Cennet turizm potansiyelini artık tanıtmanın vakti geldi. Burada devlete ve turizmcilerimize düşen görev bu cennet mekanlarımızı yeterince tanıtabilmesidir.

     

    :Kaynak. Milliyet gazetesi’nin Güney ekinden alınmıştır.


    YORUM YAZ, SEN DE GÖRÜŞÜNÜ BİLDİR
  • Yükleniyor...
    YAZARLAR Tümü
    YILMAZ ACU BİR İNSANLIK ABİDESİNE VEDA: MERHUM FERİT BORA
    Yahya ERİKLİ 7. CÜZDEN MESAJLAR..
    MEHMET ÇET Yeni yılınız ( 2024 ) Kutlu Olsun
    ibrahim GÜÇLÜ Hikûmeta Kurdistanê divê baş bizane ku îro dereng e û lê sibê derengtir dibe…
    Abdülkadir Nur GÖRDÜK DEPREM VE MUHASEBE
    GAZETE MANŞETLERİ
    SON DAKİKA
  • Çermik’te Melike Belkıs Şenliği Coşkuyla
  • Çermikliler Büyük Konserde Buluşuyor
  • Atik ve Yavuz Ailelerinin Düğünü Görkemli
  • Çermik’te İstişare Toplantısı ve İnceleme
  • Dicle Üniversitesi’nden Çermik
  • Diyarbakır’da yaz tatiline spor desteği
  • SİİRT VALİSİ'NDEN SİİRT VAKFINA ZİYARET
  • Sağlık-Sen’den Kamu İşverenine Tepki:
  • FOTO GALERİ Tümü

    • Manzara Resimleri

    • RASTGELE RESİMLER

    • Komik Resimler
    ÖZEL HABER
  • Çermikliler Büyük Konserde Buluşuyor
  • Atik ve Yavuz Ailelerinin Düğünü Görkemli Bir Şölene
  • Ergani’de Unutulmaz Nişan Töreni: Uzan ve Eryiğit Aileleri Bir
  • Başkan Erdem 'den İsrail’e Sert Tepki: “İnsanlık Suçu
  • Parklara ayaklı çöp kovaları montajlanıyor
  • 15 Temmuz şehidinin eşi: "Onun eşi olduğum için çok gururluyum"
  • Eşbaşkanlardan Katılımcı Bütçe Paydaş ziyaretleri
  • Eşbaşkanlardan Temizlik Müdürlüğü emekçisine teşekkür
  • Çermik Belediye Başkanı Şehmus Karamehmetoğlu: “Aşure,
  • Çüngüş Belediye Başkanı Ali Suat Akmeşe: “Bu Gün, Hem
  • HAVA DURUMU
    VİDEO GALERİ Tümü

    • Günün en çok izlenen komik video

    • Recep Tayyip Erdogan One minute!

    • Davos'un Arka Planı
    NAMAZ VAKİTLERİ
    SÜPER LİG
    ARŞİV
    Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Künye | İletişim | Sitene Ekle | Reklam| RSS 2.0 2025 © Diyarbakır Haber Merkezi Tüm Hakları Saklıdır !

    Yazılım: Haber-Sistemi