SON DAKİKA
![]() ![]() ![]() ![]() ZULMÜN KARŞISINDA SUSAN DİLSİZ ŞEYTANSA!…Aslında yazımın sonunda sormam gereken soruyu en başta sormak istiyorum. ‘Zulmün karşısında susan dilsiz şeytansa; BİZ NEYİZ?’ Birçok kişi bunun neden soruduğumu sorgulayabilir, aslında açmak isteğim kısım da sorgulama Kısımıdır ki onu yapacağım. Çocukluğumuzdan bu yana ailemizin görüşü veya eylemleri ne olursa olsun bizlere İslamiyet’in önemini vurgularken, Kur’an-ı Kerim’in de yerinin en yüksekte olduğu öğretildi. Bu öğretilerin yanı sıra İslam dinin paylaşım, iyilik ve hoşgörü dini olduğu da empoze edildi. Hele yalan konusunda sıkı sıkıya tembihlerde bulunularak yüce yaratanın cezalandırıcı yönü hep gösterildi. Ödül ve ceza mantalitesinin yanı sıra insanlara haksızlıkların, zulümlerin, yozlaşmanın, dini esnetmekle birlikte değiştirmenin yanlışları da aktarıldı. Bu sadece ailemiz tarafından değil Kur’an-ı Kerimde yer alan ayetlerle de sabittir. Din konusunda öyle çok derinlemesine bilgi sahibi olan biri değilim fakat neyin doğru, neyin yanlış olduğunu anlayacak ve düşünecek kadar bilgi sahibi ve mantık yürütecek kadar da akıl sahibi olduğumu biliyorum. Zira bu anlatımların ardından vereceğim örnekler sonrası kendimi ve kendim gibi milyonlarca insanı sorgulamaktan da kendimi alamıyorum. Aslında kafamı bulandıran iki soru var; Biz Müslüman mıyız? Müslüman isek nasıl Müslümanlarız? İsterseniz ilk sorudan başlayalım: Madem Kur’an’ı Kerim Müslümanın tanımını yaparken Dürüstlük, hoşgörü, sevgi, Hak - adalet timsali, muhtaca yardım eden, mazlumu koruyan ve bunun gibi birçok hususu içinde barındıran olguların sahibi olarak tanımlıyor ise biz bu aktarımların neresindeyiz? Bakara suresinin 85. Ayetinde sorulan: “Yoksa siz, kitabın bir bölümüne inanıp ta, bir bölümünü inkâr mı ediyorsunuz” sorusunu her Müslümanım diyerek kimlik ifşası yapanın kendisine sorması gerekiyor. Dilerseniz hepimiz bir öz eleştiri yapalım ve kitabın bütününe mi yoksa bir bölümüne mi inandığımızı test edelim diyorum. Mevcut düzen içinde zenginin daha zengin, fakirin daha fakir olduğu, kimilerinin yiyecek lokması yokken, kimilerinin gecelik ödediği milyarlarca liranın var olduğu bir ortamda hangisine sorsak Müslümanım demeyecek mi? Siz hiç böylesi bir dengesizliğin içinde ve bunun aktörlerinden birinin ben ‘Müslüman Değilim’ dediğini duydunuz mu? İnsanların duygularını sömürerek ivme kazananların ben Müslüman değilim dediğini duydunuz mu? Örnekleri çoğaltabilirim fakat amaç kendini ifade edebilmekse zaten örnekleri herkes kendisine göre çoğaltabilir. Şimdi ‘Biz ne kadar Müslümanız ve kitabın hangi bölümüne inanıyoruz’ u sorgulamak gereği doğuyor ki eminim herkes bunu kendi öz benliğinde sorgulayacaktır. İlk soru insanın kendini sorgulaması adına yaptığım kısa bir anekdottu. İkinci bölümde ise şunu sorgulamak istiyorum; İlk kısımda belirtilene ‘Biz Müslümanız’ eklentisini yaptığımızı varsayalım. Peki; ‘Nasıl Müslümanlarız’ sorusu da yanıt beklemekte. Birkaç ana başlıkla test edelim isterseniz: - Zulmün karşısında susuyor muyuz? - Hakkımızı isteyebiliyor muyuz? - Toplumun içine düştüğü dehşet kaosuna katkı sunuyor muyuz? - Zulme uğrayan Müslümanlara yardım elini uzatabiliyor muyuz? - Kendi nefsimize ne kadar sahip çıkabiliyoruz? - Çıkarlarımız için birilerinin ekmeğini elinden alma gayreti içinde miyiz? Sanki birçoğumuzun aynı hisleri paylaştığını tahmin eder gibiyim. Zira her şey doğru ama eğri olan biziz cevabını duyar gibiyim. Eğer hala ben iyi bir Müslümanım diyebiliyorsak Kur’an-ı Kerim gibi yüce bir kitabın nasıl oluyor da ayaklar altına alınmasına seyirci kalabiliyoruz sorusunu yöneltiyorum yaşamın tüm kesimlerine. Ben şahsım olarak bu köşe yazısını yazarken tepkime bir tepki olsun diye yazıyorum, Dilsiz bir şeytan olmamak için paylaşıyorum. Nitekim geçmişte de örneklerini çok yaşadığımızın gibi Myanmar'da başkent Yangon'un 110 kilometre kuzeyindeki Okkan kentinde Rohingya Müslümanları yine Budistlerin saldırısına uğradı. Müslümanlara ait 2 cami ve 157 evi ateşe veren saldırganlar, 1 kişinin ölümüne 10 kişinin de yaralanmasına neden oldu. Saldırganlar, ateşe verdikleri camilerdeki Kur'an-ı Kerim'leri de parçaladı, ayakları ile çiğnedi ve yaktılar. Yakınımızda veya uzağımızda yapılanlara, sessiz kalıyorsak ‘BİZ NEYİZ’
Saygılarımla Yükleniyor...
|