SON DAKİKA
![]() ![]() ![]() ![]() APO’YA VERİLEN MÜKTESEBATTAN BAŞLIKLAR!..Dün Öcalan’la görüşen heyetin Öcalan’a verdiği karşılaştırmalı Avrupa müktesebatından bazı önemli maddeleri sizlerle paylaşmak istedim.
Ama öncesinde Öcalan’ın verdiği ve BDP’li milletvekili Buldan’ın “tarihi” olarak belirttiği kısa açıklamanın ilk sinyalleri çok olumlu bulduğumu, toplumsal barışa, birlik ve bütünlüğümüzün korumaya ve yarınlar adına çok umut beslediğimi ifade etmek istiyorum.
Özellikle Öcalan’ın “PKK’nin elinde tutsaklar var. Devletin elinde de tutsaklar var. PKK tutsaklara iyi davranmalı. Umarım tutsaklar erkenden ailelerine kavuşurlar.” İfadesi çok şeyi ifade etmektedir. Mutfakta sürecin piştiğini, İmralıya kim gidecek, gitmeyecek polemiğin sadece zaman kazanma ve süreç pişene kadar bir oyalama taktiğini olduğunu ve taktiğinde çok iyi uygulandığını düşünüyorum.
Süreç devam ederken malum “Türklük”, “milliyetçilik” ve “Kürtlük” tartışmaları da aynı hızla devam ediyordu. Öyle görünüyor ki devam da edecek. Aslında belki de millet tanımımın en güzelini Ernest Renan’ın tanımıdır.
Ernest “insan, ne ırkının, ne dilinin, ne de dininin, ne de nehirlerin izlediği yolun, ne de sıradağların yönünün eseridir. Sağlam, duygulu ve sıcak kalpli insanların bir araya gelmesi manevi bir şuur yaratık ki, buna millet denir” der.
Osmanlı anayasasında millet tanımı: 1876 tarihli Teşkilatı Esasiye Kanununun 8. maddesi “hangi din veya mezhepten olurlarsa olsunlar, Osmanlı Devleti uyruğunda bulunan bireylerin tümüne, ayrım gözetmeksizin Osmanlı denir. Osmanlı sıfatı, yasada belirlenen hallerde kazanılır ve kaybedilir.”denilmektedir.
“Türk milletinin” anayasadaki varlığı kendini en çok 1961 anayasasında hissettiriyor. Öyle ki; 1961 Anayasasının 3. maddesi “Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Resmi dili Türkçedir.”demektedir. Yine 1961 Anayasasının 4. maddesi “egemenlik kayıtsız şartsız Türk milletinindir”.demektedir.
Şimdi gel gelelim dün Öcalan’a verilen Avrupa ülkelerinin karşılaştırmalı müktesebatı veya anayasalarında var olan ve bizi de ilgilendiren birkaç önemli maddelere göz atalım.
Avusturya Anayasasının 6. maddesinin birinci fıkrası “Avusturya Cumhuriyeti için milliyet birdir”.demektedir.
Belçika Anayasasının 2.maddesi “Belçika 3 topluluktan oluşur. Flaman topluluğu, Fransız topluluğu ve Almanca Konuşanlar Topluluğu.”demektedir.
3. maddesi “Belçika 3 bölgeden oluşur. Flaman Bölgesi, Valon Bölgesi ve Brüksel Bölgesi…”
Yine Belçika Anayasasının 4. maddesi “Belçika 4 dilsel bölgeden oluşur. Felemenkçe konuşulan bölge, Fransızca konuşulan bölge, çift dil konuşulan Brüksel-Başkent bölgesi ve Almanca konuşulan bölge. Krallığın her yerel idaresi bu dil bölgelerinden birine bağlıdır.
Bu dört dilsel bölgenin sınırları ancak, Parlamentonun her bir kanadındaki dilsel bölge grubunun oy çoğunluğuyla kabul edecekleri bir kanunla değiştirilebilir ya da düzeltilebilir. Şu şartla ki, her grupta üye tam sayısının çoğunluğu oylamaya katılmış olmalı ve iki dilsel bölge grubunun kullandığı oylarda karar lehine kullanılan oyların sayısı, kullanılan oyların en az üçte ikisine eşit olmalıdır.”denilmektedir.
Belçika Anayasasının 9. maddesi “vatandaşlık hakkı federal yasama yetkisiyle verilir.”diye belirtmektedir.
Alman Anayasasının önsözünde ise; “kendi kaderini tayin haklarını serbestçe kullanan Baden-Württemberg, Bavyera, Berlin, Brandenburg, Bremen, Hamburg, Hessen, Mecklenburg-Vorpommeern, Alt Saksonya, Kuzey Ren Vestfalya, Ren-Palatine, Saraland, Saksonya, Saksonya-Anhalt, Schlewig-Holstein ve Thüringen eyaletlerindeki Almanlar, Almanya’nın birliğini ve özgürlüğünü tamamlamışlardır. Böylece bu Anayasa bütün Alman milleti için geçerlidir.”demektedir.
Alman Anayasasının 2 ve 3’üncü maddesi de bana ilginç geldi. 2. madde: “Dinin rahatsız edilmeden uygulanması güvence altındadır.”demektedir. 3.maddesi ise; “hiç kimse, vicdanına aykırı olarak, silahlı savaş hizmetlerine zorlanamaz. Konunun ayrıntıları federal yasayla düzenlenir.”denilmektedir.
İtalya Anayasasının 5. maddesi özerklikle ilgilidir. Şöyle ki; “tek ve bölünmez Cumhuriyet, yerel özerklikleri tanır ve güçlendirir. Devlete bağlı hizmetlerde idari ademi merkeziyeti tam olarak uygular; kendi mevzuat, ilke ve yöntemlerini özerklik ve yerinden yönetimin gerekliliklerine uyumlu hale getirir.”der. 6.maddesi “Cumhuriyet, dil azınlıklarını, uygun tedbirler aracılığıyla himaye eder.”der.
İspanya Anayasasının önsözünde “tüm İspanyolları ve İspanya halklarını, bunların kültür ve geleneklerini, insan haklarını, dillerini ve kurumlarını korumak…” diye devam etmektedir.
İspanya Anayasasının 3. maddesi:
1-Devletin resmi dili Kastilyancadır. Tüm İspanyolların bu dili bilme ödevi ve kullanma hakkı vardır.
2- Diğer İspanyol dilleri de, kendi Yasalarına göre, ilgili Özerk Topluluklarda resmi dildir.
3- İspanya’nın farklı dillerden oluşan zenginliği özel saygı ve koruma gösterilmesi gereken bir kültürel mirastır.”der.
2. İspanya Anayasasının 10. maddesinin 2. fıkrası “Yasalar Özerk Toplulukların bayrak ve sancaklarını tanıyabilir. Bu bayraklar kendi kamu binalarında ve resmi törenlerinde İspanya bayrağı ile birlikte kullanılır.”denilmektedir. Yine İspanya Anayasasının 11. maddesinin 2. fıkrasında “İspanyol kökenli hiçbir kimse vatandaşlıktan çıkarılamaz.” Maddesi vardır.
Tabii bizim ülkede Nazım Hikmet Ran gibi onlarca yazarımız, şairimiz, bilim adamımız ve süper beyinlerimiz vatandaşlıktan çıkarıldı. Yükleniyor...
|