Bugün: 19 Ağustos 2025 Salı
Anasayfam Yap Favorilere Ekle Künye
Yeni Üyelik Üye Girişi
  • Ana Sayfa
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Seri İlanlar
  • Firma Rehberi
  • Tüm Yazarlar
  • İletişim
  • SON DAKİKA
    Dicle Üniversitesi’nden Çermik Belediyesi’ne Ziyaret
    Diyarbakır’da yaz tatiline spor desteği
    SİİRT VALİSİ'NDEN SİİRT VAKFINA ZİYARET
    Sağlık-Sen’den Kamu İşverenine Tepki: Yetersiz…

    Kürdistani Örgüt/Parti Süreçleri - PAK’ın Kuruluşu – HAK/PAR’ın 6. Kongresi…

    08 Kasım 2014, 20:02
    12
    14
    16
    18
    Kürdistanlıların, ulusal kurtuluş hareketlerinin serüvenine paralel bir örgütlenme, partileşme serüveni ve macerası da var. Kürdistanlılar için yaşam zor olduğu kadar, örgütlenmeleri de o kadar zor olmuştur. Kürdistan’ın Doğusu (Rojhelatê Kurdisatanê) hariç, Kürdistan’ın büyük bölümü Osmanlı İmparatorluğunun egemenliği altında yarı-otonom/özerkti. Kürt ve Kürdistan örgütlenmesinin kapsamı da Osmanlı İmparatorluğunda bu kapsamdaydı. O tarihsel dönemde Osmanlı İmparatorluğunun bünyesinde parti yapılanması bir kurum olarak var olmadığı için, Kürdistan’daki örgütlenmeler de cemiyetler halindeydi. Osmanlı İmparatorluğunda, Kürtler, ulusal kimlikleriyle özgürce kendi örgütlerini kurabiliyorlardı. Kürt Teali Cemiyeti,o dönemde Kürtlerin en kapsamlı siyasi örgütlenmesiydi. Kemalistlerin iktidar dönemi başladığında, ilk başlardan itibaren, Kürdistan’ın Kuzeyinde Kürtlerin ret ve inkarı, “Kürtlerin Türk olduğu” tezine bağlı olarak, Kürtlerin bütün ulusal hakları gasp edildiği gibi, Kürtlerin kendi ulus ve ülke kimlikleriyle örgütlenmesi yasaklandı. Kürtler, haklı olarak, kendi ulusal haklarını kazanmak, kendi kaderlerini kendi iradeleriyle tayin etmek için illegal örgütlenmeye başladılar. 1925’teki Kürdistan bağımsızlık ve özgürlük mücadelesine öncülük eden “Kürdistan İstiklal Cemiyeti (AZADİ Örgütü)”, bu ilegal örgütlenmenin en güçlü ve en belirgin önceliydi. Kürtler, 1925 Kürt ulusal hareketinin bastırılmasından sonra, yeniden ulusal haklarını kazanmak için örgütlenmeye başladı. Xoybun, bu örgütlenme çalışmalarının sonucu oluşturuldu. Xoybun, 1932’dei Ağrı Kürt Ulusal Ayaklanmasını geliştiren örgüt oldu. Kürdistan’daki ulusal ayaklanmaların toplu bir şekilde katliamlarla bastırılmasından (1938) sonra, Kürdistan’ın Kuzeyinde illegal planda da uzun dönem “Kürt” ve “Kürdistan” kimliğiyle örgütlenme yapılmadı. O tarihten sonra, ilk olarak ve illegal alanda Kürdistan ismiyle parti örgütlenmesi, 1965 yılında, “Türkiye Kürdistan Demokrat Partisi (TKD) ismiyle gerçekleşti. 1970’lerde TKDP’nin likidasyonuna dayalı olarak “Türkiye’de Kürdistan Demokrat Partisi (T-KDP)” illegal bir parti olarak kuruldu. Kürtlerin legal açık örgütlenmesi derneklerle ilk olarak 1969 yılında Devrimci Doğu Kültür Ocaklarının (DDKO) kuruluşuyla gündeme girdi. Ama bu örgütlenme, “Kürt” ve “Kürdistan” ismiyle kurulamadı. 1974 yılından sonra Kürdistan’daki illegal, “Kürt” ve “Kürdistan” kimlikleriyle örgüt ve partiler, çokcu bir yapı kazandı. Kürtlerin legal plandaki dernekleşmesi de, “Kürt” ve “Kürdistan” ismini taşımadan çoğulculaştı. Soğuk Savaş ın son bulmasından sonra, “Kürt” ismiyle bir Kürt Vakfı kuruldu ve mahkeme kanalıyla tescil edildi. Soğuk Savaş Döneminin son bulmasından sonra da, Kürtlerin legal ve açık siyasi parti örgütlenmesi, Halkın Emek Partisi (HEP) ile gerçekleşti. HEP’in kuruluşundan sonra birçok legal Kürt partileri kuruldu. Ama bu partilerin hiç biri “Kürt” ve “Kürdistan” ismiyle kurulmadı. DKP’nin kuruluşunda, “Kürt Demokratik Platformu” önceli ve temel oldu. Partinin isminin Kürt olması üzerinde duruldu. Ama bu gerçekleşmedi. HAK-PAR’ın kuruluşundan hemen sonra da, partinin isminin “Kürt” olması, programda “federal devletin” benimsenmesi çalışmaları başladı. Federal Devlet talebi, HAK-PAR’ın kuruluşundan birkaç sene sonra gerçekleşti. Ama isim değişikliği konusunda adım atılmadı. Benim HAK-PAR’dan ayrılışımdan uzun bir süre sonra, partinin isminin “Kürt” ya da “Kürdisatan” olması arayışı yeniden başladı. Ama bu arayış, 6. Kongre’de de amacına ulaşamadı. Parti aynı ismiyle yoluna devam etmeye karar verdi. Bu süreçte, 2004 yılında “Kürt” ismiyle başlattığımız Kürtlerin dernekleşmesi kısa bir süre sonra hayata geçti. Önce Ankara’da ve sonra Diyarbakır’da “Kürt” ismiyle dernek örgütlenmesi gerçekleşti. “Kürt” ismiyle dernekleşmeden sonra, de facto bir biçimde “Tevgera Neteweyî ya Rizgariya Kurdistanê (TEVKURD)” kuruldu. Yıllarca çalışmalarını sürdürdü. 2009 yılında Kürdistan ismiyle bir açık bir Kürt partisinin kurulması için “Bizava Partiya Kürdistanê/Kürdistan Parti Hareketini" başlattık. Böylece Kürdistan’da yeni bir süreç başlatıldı. 2009 genel seçimlerinden önce birçok çevre ile, DDKD dahil bu sürecin ortak kotarılması düşünüldü. Onun için yapılan yeni parti kuruluşu çalışmalarında, diğer çevrelerin “Kürdistan” ismiyle partiye hazır olmadıkları tartışmalar sonucunda açığa çıktı. 2013 yılında “Kürdistan ismiyle “Kürdistan Gençleri Yurtsever Hareketi Derneği” kuruldu. Bu süreç, 2013 yılının son aylarında “Türkiye Kürdistan Demokrat Partisinin" kuruluşu ile, ilk açık ve legal Kürt partisi, “Kürdistan” ismiyle kuruldu. Bu oldukça önemli bir gelişmeydi. Buna önemli gelişmeye ilişkin kamuoyu ile görüşlerimi kapsamlı bir şekilde paylaştım. KDP-BAKÛR ve Kürdistan Ulusal Demokratik Parti Hareketi de “Kürdistan” ismiyle legal-açık parti kurma çalışmaları içindeler. PSK de legal-açık parti kurmaya karar vermiş durumda. Soğuk Savaş Döneminin son bulmasından sonra kurulan ve kurulmak istenen partilerin en büyük sorunu: Soğuk savaş döneminin eski zihniyeti, eski parti-örgüt-grup ve PKK vesayetidir. Partiya Azadî ya Kurdistanê’nin (PAK) Kuruluşu Toplantısı… PAK, belli bir çalışma sürecinin sonucunda, kurucu çoğunluğu DDKD’den gelen Kürt siyasetçileri tarafından kuruluşunu , 18 Ekim 2014 günü fiilen tamamladı. Resmi müracaat için de hazırlıklarını devam ettiriyor. PAK, 19 Ekim 2014 tarihinde Green Part Otaelinde, HDP/DBP dışındaki siyasi parti ve sivil toplum örgütleri temsilcileri, Kürt aydınları ve yazarlarıyla geniş katılımlı bir kuruluş toplantısı yaptı. PAK, Kürdistan’ın Kuzeyinde “Kürdistan” ismiyle parti kurma sürecinin bir devamıdır. Olumlu bir gelişmedir. Kutlamaya değerdir. Kuruluş toplantısında, Kürt Bayrağının asılması, Kürt Milli Marşı olan “Ey Reqîp”le şehitlere saygı duruşunda bulunması oldukça olumluydu. Toplantıya milli bir ruh egemendi. PAK Genel Başkanı Mustafa Özçelik, kuruluş toplantısında uzunca bir konuşma yaptı. Konuşmada, güncel siyasete ilişkin eleştirilecek önemli mevzular olmasına rağmen, genel anlamda olumluydu. Kurdi ve Kurdistanî bir konuşmaydı. Kürdistan’da siyasi, toplumsal çoğulculuğun savunulması da önemliydi. Kürdistan’daki etnik ve mezhepsel azınlıklara ilişkin saptamalar, Kürdistan dışındaki Kürtlerin haklarına ilişkin değinmeler de önemliydi. Kuruluş toplantısında, siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri; yazar, siyasetçi olarak ben, Şakir Epözdemir, Osman Özçelik konuşma yaptık. Osman Özçelik’in kendi gerçeği ve bağımlı olduğu hareketin gerçekleriyle ilgisi olmayan açıklamaları: Kürt Bayrağını ve Milli Marşını red eden, Kürt ulus devletine karşı çıkan PKK’nın, Kürtlerin kazandığı mevzilerin tek sahibi olduğu tarzındaki yukarı perdeden ve küçümseyici, akıl verici konuşması olmasaydı, benim konuşmam oldukça farklı olacaktı. Bu nedenle benim konuşmam, Osman Özçelik’e cevap niteliğinde oldu. Benim konuşmam statükocu geleneğin dışında görülmesine rağmen, oldukça demokratik bir refleksin sonucu normal bir konuşmaydı. PAK, mevcut partiler, Kürdistan ulusunun ihtiyaçlarına cevap vermediği için kurulan bir parti ve alternatif bir parti olduğu tartışmasız. Ama bu ihtiyaca cevap verip vermeyeceği zaman içinde anlaşılacaktır. Kürdistan hareketinin başındaki en büyük bela, esas soğuk savaş döneminde oluşan zihniyet ve grup/örgüt vesayetidir. Belli bir dönemden sonra da PKK vesayetidir. Bu vesayet, bir kişiyi, örgütü, partiyi, kurumu statükocu kılan; sürekli değişimci, reformcu, demokratik olmayı, yeni alternatif örgüt oluşturmayı engelleyen bir marazadır. PAK’ın bu marazadan uzak durması, onu alternatif yapacaktır. PAK’nın bu marazadan uzak durduğunu, yine yaşayarak göreceğiz. HAK-PAR Kongresi, Statükoculuğu ve Vesayet Sistemini Güçlendirdi… Hak ve Özgürlükler Partisinin (HAK-PAR’ın), 6. Olağan Kongresi, 26 Ekim 2014 tarihinde yapıldı. Kongreye, Kürdistan’ın Doğusundan, Güneyinden, Güney Batısından birçok parti/örgütün temsilcisi ve üyeleri katıldılar. Konuşmalar yaptılar. Türkiye ve Kürdistan’ın Kuzeyinin de birçok parti ve sivil toplumu kuruluşu temsilcileri, çok sayıda yazar, bağımsız siyasetçi ve aydın da HAK-PAR Kongresine katıldı. Ben de kongreya misafir olarak katıldım. Kongre hazırlığı aşamasında, partinin isminin “KÜRDİSTAN HAK-PAR” olmasına ilişkin tartışmaların, parti meclisinde olumsuz bir sonuca oluşması, kongreye yansıyacağı hissini bana verdi. Kongrede Kürt Bayrağının olmaması, Kürt Milli Marşı’nın okunmaması benim bu hissimi güçlendirdi. HAK-PAR, soğuk savaş dönemi değerlerine, zihniyet ve eski örgüt/grup vesayetini aşmaya çalışan, reformcu, değişimci, Kürdistan Halkının ihtiyaçlarına her açıdan cevap verecek, mevcut siyasi sınıfı aşarak başka toplumsal/ulusal dinamiklere ulaşmayı, yeni ve itaatsiz bir mücadele tarzını yaratmayı, amaçlayan bir partiydi. Ne yazık ki, soğuk savaş döneminin eski zihniyet ve örgüt vesayeti bunu engelledi. Bu nedenle, parti kitleselleşemedi, yeni toplumsal dinamiklere ulaşamadı, reformcu ve değişimci olamadı; statükocu oldu, büyümediği gibi, küçüldü. Bu durum, kopuşlara yol açtı. Benim de partiden ayrılmama neden oldu. Ne yazık ki, HAK-PAR 6. Kongresi, var olan sorunları aşan, yeniden yapılanmanın projelerini geliştiren, eski zihniyet ve örgüt vesayetine son verecek kongre misyonunu oynamadığı görülüyor. Kongre öncesi gelişmeler ve sonuçları analiz edildiği zaman, kongrenin, eski zihniyet ve örgüt vesayetini daha da katmerleştirdiğini ve güçlendirdiğini gösteriyor. Amed, 7 Kasım 2014
    YORUM YAZ, SEN DE GÖRÜŞÜNÜ BİLDİR
  • Yükleniyor...
    YAZARLAR Tümü
    YILMAZ ACU BİR İNSANLIK ABİDESİNE VEDA: MERHUM FERİT BORA
    Yahya ERİKLİ 7. CÜZDEN MESAJLAR..
    MEHMET ÇET Yeni yılınız ( 2024 ) Kutlu Olsun
    ibrahim GÜÇLÜ Hikûmeta Kurdistanê divê baş bizane ku îro dereng e û lê sibê derengtir dibe…
    Abdülkadir Nur GÖRDÜK DEPREM VE MUHASEBE
    GAZETE MANŞETLERİ
    SON DAKİKA
  • Dicle Üniversitesi’nden Çermik
  • Diyarbakır’da yaz tatiline spor desteği
  • SİİRT VALİSİ'NDEN SİİRT VAKFINA ZİYARET
  • Sağlık-Sen’den Kamu İşverenine Tepki:
  • Çermik Devlet Hastanesi’nde İnceleme ve
  • Ergani’de Unutulmaz Nişan Töreni: Uzan ve
  • Başkan Erdem’den orman yangınlarına destek
  • Çocuklar yıldızlar altında Kürtçe film
  • FOTO GALERİ Tümü

    • Komik Resimler

    • Manzara Resimleri

    • RASTGELE RESİMLER
    ÖZEL HABER
  • Ergani’de Unutulmaz Nişan Töreni: Uzan ve Eryiğit Aileleri Bir
  • Başkan Erdem 'den İsrail’e Sert Tepki: “İnsanlık Suçu
  • Parklara ayaklı çöp kovaları montajlanıyor
  • 15 Temmuz şehidinin eşi: "Onun eşi olduğum için çok gururluyum"
  • Eşbaşkanlardan Katılımcı Bütçe Paydaş ziyaretleri
  • Eşbaşkanlardan Temizlik Müdürlüğü emekçisine teşekkür
  • Çermik Belediye Başkanı Şehmus Karamehmetoğlu: “Aşure,
  • Çüngüş Belediye Başkanı Ali Suat Akmeşe: “Bu Gün, Hem
  • Taksi içinde işlenen gasp suçuna emsal karar
  • Kardelen Hareketi'nden "İklim Kanunu" Eleştirisi: "Yeni Bir Dini
  • HAVA DURUMU
    VİDEO GALERİ Tümü

    • Davos'un Arka Planı

    • Recep Tayyip Erdogan One minute!

    • Günün en çok izlenen komik video
    NAMAZ VAKİTLERİ
    SÜPER LİG
    ARŞİV
    Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Künye | İletişim | Sitene Ekle | Reklam| RSS 2.0 2025 © Diyarbakır Haber Merkezi Tüm Hakları Saklıdır !

    Yazılım: Haber-Sistemi