Bugün: 24 Ağustos 2025 Pazar
Anasayfam Yap Favorilere Ekle Künye
Yeni Üyelik Üye Girişi
  • Ana Sayfa
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Seri İlanlar
  • Firma Rehberi
  • Tüm Yazarlar
  • İletişim
  • SON DAKİKA
    Çermik’te Melike Belkıs Şenliği Coşkuyla…
    Çermikliler Büyük Konserde Buluşuyor
    Atik ve Yavuz Ailelerinin Düğünü…
    Çermik’te İstişare Toplantısı ve İnceleme…

    Öcalan’ın Videoları ve Ulusal Kanal / Hükümetin Yeni İttifakları ve “Demokratikleşme Paketi”…

    14 Şubat 2014, 21:55
    12
    14
    16
    18

    Türkiye’de hızla gündem değişiyor. Bu nedenle bütün gündemleri zamanında yakalamak ve bu gündemler üzerine görüş belirtmek oldukça zor. Üstelik her gündem üzerinde tek başına durmak da olanaklı olmuyor. Bu nedenle, bu makalemde iki konu üzerinde duracağım.

    Öcalan’ın Videoları ve Ulusal Kanal…

    Bir dönem önce, Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye gelmesinden sonra askeri istihbarata verdiği ifadeleri, Aydınlık Gazetesinde yayınlanmaya başlandı. Daha sonra, PKK/BDP çevrelerinden gelen itirazlar üzerine, Aydınlık gazetesinde Öcalan’ın yayınlanan görüşlerini içeren video kayıtları, İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı tarafından basına ve kamuoyuna açıklandı.

    Öcalan’ın Aydınlık Gazetesinde yayınlanan açıklamaları, yıllardır Kürt yurtseverlerinin önemli bir çoğunluğunun ve benim de ifade ettiğim görüşleri doğruluyordu.

    Öcalan’ın bu açıklamaları;

    1- PKK’nın bir devlet projesi olduğunu ortaya koyuyordu: Sömürgeci Türk Devletinin,  PKK’yı Kürt hareketini içeriden yönetmek, Kürdistan örgütlerini ve ulusal hareketin toplumsal güçlerini tasfiye etmek, iç toplumsal bölünmeyi devam ettirmek, Kürt ulusal hareketini bağımsızlık ve Kürtlerin kendi kendilerini yönetecek statüden uzaklaştırmak ve amaç sapmasını sağlamak; daha sonra da Kürt ulusal hareketini kontrol etmek için projelendirdiğini açıkça gösteriyordu.

    2- PKK’nın yönetici kadronun Kürt ulusal hareketiyle ilişkili olmayan kişilerden oluştuğunu kanıtlıyordu.

    3- PKK’ının Kürt ulusal tarihine karşı, yeni bir tarih yaratmak istediği, bu nedenle Kürt ulusal ayaklanma hareketlerine karşı olduğu ve Kemalist yönetimin uygulama ve katliamlarından yana olduğunu ifade ediyordu.

    4-  Kürt liderlerinin itibarsızlaştırılması için PKK tarafından özel bir sistem işletildiğini anlatıyordu.

    5- Kürdistan Federe Devleti’nin 2. İsrail olduğunu ve bunun ortadan kaldırılması gerektiğini itiraf ediyordu.

    Öcalan’ın bu açıklamalarının yayınlanması üzerine, ben Aydınlıkta yayınlananların doğru olduğunu yazdım. Bunların neden doğru olduklarının verilerini sunmaya çalıştım. İsmail Beşikçi de Öcalan’ın açıklamalarının doğru olduğu görüşünde olmasına rağmen, diplomatik bir davranış göstererek, PKK yetkililerinden ve Öcalan’dan bir açıklamanın yapılmasını talep etti.

    Beşikçi’nin bu açıklamasına, Ferda Çetin denilen tetikçi gazeteci tehditle yanıt verdi. İsmail Beşikçi’nin ben ve başka bazı dostlar tarafından tahrik ve teşvik edildiğini ileri sürerek, Beşikçi’yi ayrıca küçük düşürmeye çalıştı.

    Bunun üzerine, Ferda Çetin’e karşı, ben de dahil birçok Kürt yazarı ve siyasetçisi gerçeklere dayalı önemli yanıtlar verdiler ve yazılar yazdılar.

    Bu tartışmalardan ve PKK/BDP çevrelerinin itirazlarından sonra: İşçi Partisi yöneticileri, videoları, basın açıklamasıyla basına ve kamuoyuna açıkladılar. Ayrıca videoların ham hallerinin de ellerinde olduklarını, istemeleri halinde BDP ve HDP’ye vereceklerini ifade etti.

    PKK/BDP çevreleri yine ısrarlı bir şekilde bu videoların montaj videolar ve Öcalan’ın gerçek görüşlerini ifade etmediklerini kamuoyuna açıklamaya devam ettiler. Öcalan da son İmralı görüşmesinde, “bu videoların emperyalist merkezlerin bir düzmecesi ve çözüm sürecini dinamitlemek isteyen güçlerin bir planlaması olduğunu”  açıkladı  ( 8 Şubat 2014).

    Öcalan’ın açıklamasının kamuoyuna ulaştığı gün, ben de Ulusal kanal’da bu konuyu değerlendirmek için “Gündem Özel” programında konuktum. Bu konuyu, Arslan Kılıç’la iki saat boyunca değerlendirme olanağı bulduk.

    Programda, Öcalan’ın açıklamalarının beni şaşırtmadığını, bu görüşlerin Öcalan’a ait olduğunu, onun üzerine tam da oturduklarını ifade ettim.

    Öcalan’ın videodaki görüşlerinin:

    1- PKK’nın Kuruluş manifestosu ve amacıyla,

    2- PKK’nın Kürdistan örgütlerine, Türk Sol örgütlerine, Kürt ulusal hareketinin toplumsal tabanına ve yönetici sınıflara yönelik eylemleriyle,

    3- PKK’nın Kürt yurtseverlerinden binlercesini ve Türk Solundan yüzlerce kadroyu öldürmesiyle,

    4- Öcalan’ın Türkiye’ye ayak bastığı zaman  “ben devletime hizmet etmeye geldim” söylemiyle,

    5-  Öcalan’ın resmi sorgu ifadesindeki açıklamalarıyla,

    6- Yargılandığı mahkemedeki tutanaklardaki görüşleriyle,

    7- Mahkemedeki savunmalarıyla,

    8- Avukatlarıyla yaptığı görüşmelerde dile getirdiği görüşleriyle, 9- 21 Mart 2013 Newroz’unda kamuoyuna açıkladığı görüşleriyle, örtüştüklerini ve uyumlu olduklarını televizyonda ifade ettim.

    Bütün bunların yanında: Doğu Perinçek’in Öcalan’ın bir zamanlar hocası olduğunu, onun tarafından Öcalan’ın siyaset sahnesine çıkarıldığını, Doğu Perinçek’in yayınlanmamış ve yanında tuttuğu önemli sırlarının olduğunu ve bunları açıklaması gerektiğini de dile getirdim.

    Ayrıca, Öcalan ve Doğu Perinçek görüşmesinin de bir devlet ilişkisine dayandığını, bunun da açıklanması gerektiğini talep ettim.

    Hükümetin Yeni İttifakları ve “Demokratikleşme Paketi”…

    AK Parti Hükümetinin yeni bir devlet yaratamayacağını hep yazdım ve bu konuya hep dikkat çektim.

    Yeni devletin, Kemalist elitin devleti olmaktan çıkacağı, Türk ve Kürt milletinin, diğer etnik toplulukların federal devleti olacağını; bunun içinde, yeni bir anlayışa, yeni bir devlet ve sistem paradigmasına, yeni bir toplumsal sözleşmeye, anayasaya ihtiyaç olduğunu hep yazdım.

    AK Parti’nin bunun için bir aktör olmadığı ve olamayacağı biliniyordu.

    AK Parti Hükümetinin bu nedenle gerçek bir demokratikleşmeyi, çoğulcu ve katılımcı bir demokrasiyi de yaratamayacağını; 12 Eylül Rejimini radikal bir şekilde değiştirmeyeceğini de hep ifade ettim.

    Ama buna rağmen, göreceli de olsa demokrasi, değişim, hak ve özgürlükler, AB ve ABD ittifakı açısından yeni bazı adımlar atmasının da, kendi varlığı, meşruiyeti için kaçınılmaz olduğunu da hep yazdım.

    Ergenekon ve Balyoz Davaları, görece ve nisbi demokratikleşme adımları da bunun sonuçlarıydı.

    AK Parti Hükümeti bu görece demokratikleşme ve değişim için de, yeni müttefiklere ihtiyacı vardı. Bu müttefikler, Kürtlerin bir kesimi, değişimci ve demokrat aydınlar, liberal demokratlar, demokrat sosyalistler, Gülen Hareketiydi.

    AK Parti Hükümeti, 2011 yılından sonra, bu müttefiklerinden kurtulmak için yeni bir sürece girdi. Gezi öncesi, Gezi sırasında ve sonrasında Gülen Hareketi dışındaki tüm müttefiklerinden uzaklaştı. Onları şeytanlaştırdı.

    17 Aralık 2013 tarihinden sonra da “Yolsuzluk ve Rüşvet” vakıası üzerine de en yakın müttefiki ve hatta herkesin koalisyonu olarak nitelendirdiği Gülen Hareketine karşı tutum aldım.

    AK Parti eski ittifakçılarını ve müttefiklerini kaybedince, yeni müttefikler oluşturması gerekirdi. Ergenekon ve Balyozun kumpas olduğunu ve bu kumpasın da paralel devlet yani Gülen Hareketi tarafından gerçekleştirildiğini teorize ederek, Kemalist devletin sivil ve asker bürokrasisini yanına almaya, müttefik seçme eğilimine girmiş durumda.

    Kuvvet komutanlarının yargılanmasının başbakanlık iznine verilmesi, kuvvet komutanlarının Yüce Divan’da yargılanmaları (yanlışlığı ve doğruluğu bir yana); Uludere Katliamı hakkında Askeri Mahkeme Savcısının aldığı kararın onaylanması gibi vakıalar bunun en önemli işaretleri.

    Bir yandan, internette sansüre yol açacak yasanın ve HSYK Yasasının çıkarılmak istenmesi, HSYK’nın hükümete bağlanmak istenmesi; Savcılara bağlı kolluk kuvvetlerinin idari yöneticilere bağlanarak soruşturmaların gizliliğinin ortadan kaldırılması ve denetlenmesi, özel teşebbüslerin dershaneler gerekçe gösterilerek kapatılmak istenmesi, Mili Eğitime ve diğer alanlara ilişkin yasakçı yasaların çıkarılması karşısında “demokratikleşme Paketi” de, olsa olsa AK Partinin tekçi ve hegemonik yapısının oluşması ve sağlamlaşması için bir enstrüman olabilir.


    YORUM YAZ, SEN DE GÖRÜŞÜNÜ BİLDİR
  • Yükleniyor...
    YAZARLAR Tümü
    YILMAZ ACU BİR İNSANLIK ABİDESİNE VEDA: MERHUM FERİT BORA
    Yahya ERİKLİ 7. CÜZDEN MESAJLAR..
    MEHMET ÇET Yeni yılınız ( 2024 ) Kutlu Olsun
    ibrahim GÜÇLÜ Hikûmeta Kurdistanê divê baş bizane ku îro dereng e û lê sibê derengtir dibe…
    Abdülkadir Nur GÖRDÜK DEPREM VE MUHASEBE
    GAZETE MANŞETLERİ
    SON DAKİKA
  • Çermik’te Melike Belkıs Şenliği Coşkuyla
  • Çermikliler Büyük Konserde Buluşuyor
  • Atik ve Yavuz Ailelerinin Düğünü Görkemli
  • Çermik’te İstişare Toplantısı ve İnceleme
  • Dicle Üniversitesi’nden Çermik
  • Diyarbakır’da yaz tatiline spor desteği
  • SİİRT VALİSİ'NDEN SİİRT VAKFINA ZİYARET
  • Sağlık-Sen’den Kamu İşverenine Tepki:
  • FOTO GALERİ Tümü

    • Komik Resimler

    • RASTGELE RESİMLER

    • Manzara Resimleri
    ÖZEL HABER
  • Çermikliler Büyük Konserde Buluşuyor
  • Atik ve Yavuz Ailelerinin Düğünü Görkemli Bir Şölene
  • Ergani’de Unutulmaz Nişan Töreni: Uzan ve Eryiğit Aileleri Bir
  • Başkan Erdem 'den İsrail’e Sert Tepki: “İnsanlık Suçu
  • Parklara ayaklı çöp kovaları montajlanıyor
  • 15 Temmuz şehidinin eşi: "Onun eşi olduğum için çok gururluyum"
  • Eşbaşkanlardan Katılımcı Bütçe Paydaş ziyaretleri
  • Eşbaşkanlardan Temizlik Müdürlüğü emekçisine teşekkür
  • Çermik Belediye Başkanı Şehmus Karamehmetoğlu: “Aşure,
  • Çüngüş Belediye Başkanı Ali Suat Akmeşe: “Bu Gün, Hem
  • HAVA DURUMU
    VİDEO GALERİ Tümü

    • Günün en çok izlenen komik video

    • Davos'un Arka Planı

    • Recep Tayyip Erdogan One minute!
    NAMAZ VAKİTLERİ
    SÜPER LİG
    ARŞİV
    Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Künye | İletişim | Sitene Ekle | Reklam| RSS 2.0 2025 © Diyarbakır Haber Merkezi Tüm Hakları Saklıdır !

    Yazılım: Haber-Sistemi