YOKLUĞUN
Ve önce dakikalar
Sonra saatler ve günler geçti
Ve yine yoksun
Yokluğunda
Zaman tükeniyor
Akışın notalarında...
Ve şimdi an,dolu dizgini
Başka renklerin yeşermediği
Başka melodinin yankılanmadığı
Başka çığlıkların duyulmadığı
Siyah ve beyazın birleştiği uçurumlarda
Dört nalla kovalıyor
Gündüz ve geceyi....
Ve yine yoksun
Yokluğunda
Özlemin
Tesbih taneleri misali
Eklenirken bir birine
Sensiz geçen zaman da
Kaç gün
Kaç gece
Kaç siyah beyaz geçti
Bilmedim
Bilemedim...
Peki,neden ve niçin
Neleri yıktım
Neleri harap ettim
Neleri kopardım umutlarından
Yani,hiç mi gelmedim
Senin yadına
Yani,hiç mi konuk olmadım karanlığına
Hiç mi çalmadım
Düşlerinin kapısını
Hiç mi duyumsanmadı,
Sana olan özlemim
Hiç mi duyumsanmadı,
Seni düşünüşlerim
Yani hiç duyulmadı
Hiç mi çınlanmadı mı
Sevişlerim kulaklarında
Yani bir kez de olsa
Buğulanıp,hayal olmadım
Göz çukurlarına....
Oysa bir dilan misali
Ne de güzeldi
Seninle düşlerimiz
Hülyalarımız
Sanki cemreler kokuyordu
Seninle,dört mevsimimiz
Ama artık
Domino taşları misali
Sensiz yitikleşen günlerim
Birbirini yıkıyor
Siyah ve beyazın birleştiği uçurumlarda