Mesai dışında da boş durmuyor, sokak hayvanlarını besliyor

Diyarbakır İl Sağlık Müdürlüğü Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yatan bir yakınımı ziyaret ettiğimde farkına vardım. Hastanenin çevresinde özelliklede bahçesinde bulunan kediler hem temiz hemde oldukça besiliydi. Yani diğer sokak kedileri gibi cılız değillerdi. Belliki, birileri onları düzenli besliyordu. Hastanenin çevresinde birçok noktada kediler için özenle yapılmış plastik yem ve su kapları bulunuyordu. Öyle gelişigüzel bırakılmamıştı. Yazın sıcaktan, kışın yağıştan korunmaları için bırakılacakları yerler özenle seçilmişti. Kaplar su ve yiyecekle doluydu.

Bir yavru köpekte ortalıkta geziniyor, insanlar onu ve diğer kedileri seviyordu. Bahçede kartonların içinde uyuyarak güneşin tadını çıkaran kedilerin fotoğraflarını çekerken çıktı ortaya hayvansever hastane personeli. Hastanede mesai bitmiş, personeller evlerine giderken, o ise kedilere yöneldi. Ellerinde büyük poşetler vardı. Kediler onu görür görmez hareketlendi ve peşine takıldı. Tek tek su ve yem kaplarını dolaştı, boş olanları tekrardan doldurdu.

Alkışlanmayı hak eden hayvansever sağlık personeli, Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Laboratuvar bölümünde görev yapan Arzu Çoşkun’du. Her kediye ayrı bir isim takmış, onları isimleriyle çağırıyordu. Kedilerle adeta sohbet edip çocuklarıymış gibi seven, birlikte Selfie çeken Arzu Çoşkun, her gün düzenli olarak mesai saatleri dışında 2 saat kedileri besliyormuş.

Sokak hayvanlarına sahip çıkalım

Sadece hastane çevresindeki kedileri değil, kentin birçok noktasındaki sokak hayvanlarının bulunduğu bölgelere topladığı yiyecekleri bırakan Arzu Çoşkun, her yere kendisinin yetişmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle tüm vatandaşları hayvanlara sahip çıkılması konusunda duyarlılığa davet etti.

Sokak hayvanlarına bakmanın kendisini mutlu ettiğini belirten Arzu Çoşkun, “10 kilometreden beni görseler geliyorlar. Sokak hayvanlarına gönüllü bakıyorum. Herkesinde vijdanen hayvanlar için bir şeyler yapmasını istiyorum. Çünkü onların her şeyi biziz. Herkesin yapması gereken şey çok basit. Kapısının önündeki hayvanlara sahip çıksın. Bütün Diyarbakır halkını hayvanlara sahip çıkılması konusunda duyarlılığa davet ediyorum. Gezdiğim güzergâhlardaki her yere mama bırakmaya çalışıyorum. Yaklaşık 30 noktaya mama bırakıyorum. Bu konuda esnaflarla da konuşuyorum. İnsanları bu konuda bilinçlendirmeye çalışıyorum. Benim heryere yetişmem mümkün değil. Sabah hastanenin çevresinde bulunan kediler için kaplarına mama dolduruyorum. Öğlen arası geldiğimde bitmiş oluyor. “ dedi.

Kaplar çalınınca duvara monte ettirdim

Pamuk ismini koyduğu bir kedinin kaybolması üzerine çok üzüldüğünü ve onu sürekli aradığını belirten Arzu Çoşkun, “ Bir hafta onu aradım. Biri götürmüş kadın doğum’un oraya bırakmış. Sonra tesadüfen benim arabamı görmüş. Ben kontağı çalıştırıyordum. Hemen arabanın yanına geldi. Tekrar yaşam alanına getirdim. Bir hayvana sahip çıkmak istiyorsak onu yaşam alanından almamalıyız. Her noktaya yem bırakıyorum. Hiçbir hayvan çok şükür aç kalmıyor. Kapları kışın yağmurun değmeyeceği, yazında susuz kalmayacağı yere koydum. Bıraktığım plastik kaplar çalınıyordu. Çalıp eskiciye götürüp tanesini 1 liradan satıyorlarmış. Mama ile birlikte heba oluyordu. Tekrardan çalınmaması için bu kez kapları duvara monte ettirdim. Sağ olsun Marangoz Enver abi var. Ona sonsuz teşekkür ediyorum. Yardımcı oldu. Duvara monte etti. Şimdi çalamıyorlar. Kedilerde aç kalmıyor.” diye konuştu.


Kaynak:Tigrishaber.Ramazan Yavuz